Pages

25 Ocak 2014 Cumartesi

İmam Berzenci Hz.leri ve Mehdi (A.S.)


İmam-ı Berzenci Rahimehullahın beyanı:

"Hazreti Mehdi'den önce çıkacak zorba hükümdarların başında gelen Süfyani; Mısır, Ceziretü'l-Arap ve Mağrib hükümdarlarını yendikten sonra (Fırat'a dökülen Habur Irmağı yakınında olan) Karkisiya'da (Karkisa’da) Türklerle ve Avrupalılarla savaşıp onlara galip gelecek, yeryüzünde büyük ifsatlar yaparak kadınların karınlarını deşecek ve çocukları öldürecek.

Bu durumdan endişe eden Kureyş'in büyükleri Roma'ya sığınacak, fakat Süfyani Roma liderlerinden onları kendisine teslim etmesini isteyecek. O da onları ona teslim edecek. Süfyani, Şam'ın şehir kapısında onların boyunlarını vuracak.


Sonra ardından (Horasan tarafından; İran'ın kuzeyi ve Türkmenistan hatta Özbekistan tarafından) bazılarının ona bir hile kurduğunu anlayınca üzerlerine gidip onlardan bir taifeyi katledecek. Bozguna uğrayanlar ise Horasan arazisine girecekler. Süfyani'nin orduları, gündüzün peşine düşen gece ve önüne geleni yakıp yıkan sel gibi onların peşine düşecek ve rastladığı her şeyi kırıp geçirecek, kaleleri yıkacak ve surları harap edecek.

Nihayet Zevra'ya (Bağdat'a) girecek ve oranın halkından yüz bin kişiyi katledecek. Sonra Kufe'ye hareket edip oranın ahalisinden de altmış bin kişiyi öldürecek. Kadınları, çocukları esir edecek ve ordularını şehirlere dağıtacak.

Bu arada Süfyani bir ordu da Medine üzerine salacak. Onlar Ehl-i Beyt'ten buldukları herkesi yakalayacak ve Haşimoğullarından birçok erkekleri ve kadınları şehid edecekler. Onlardan bir cemaati de Kufe'ye getirecekler. İşte o zaman Mehdi ve Mansur, yedi kişi ile birlikte Mekke'ye kaçıp gizlenecekler.

Bunun üzerine Medine valisi Mekke valisine bu yedi kişinin isimlerini vererek öldürtülmelerini talep edecek. Fakat Mekke valisine bu durum çok ağır gelecek. Sonra bu yedi kişi aralarında anlaşarak gece vakti Mekke valisine gelip eman dileyecekler, o da onları emniyet içerisinde salıverecek. Ama sonra onlardan iki zatın üzerine asker gönderip, birinin gözü önünde diğerini öldürtecek.

Hacerü'l-Esved'le Makam-ı İbrahim arasında da (Ehl-i Beyt'ten mübarek bir zat olan) Nefs-i Zekiyye'yi şehid edecekler. İşte o zaman Allah Teala da gazaba gelecek, gök ehli de gazaba gelecek.

Sağ kalan kişi dönüp arkadaşlarına durumu haber verince onlar gizlendikleri yerden çıkıp, Taif dağlarından bir dağa yerleşecekler. Orada ikametleri esnasında insanlara haber salacaklar, bir takımları onlara tabi olacak.

Hal böyle olunca Mekke yönetimi onlara harp açacak. Fakat onlar Mekke ehlini bozguna uğratıp Mekke'ye girerek Mekke emirini katledecekler, sonra Mekke de kalacaklar.

Mehdi'nin çıkış için hazırlandığı o sene insanlar Mekke'de hiçbir emir bulunmaksızın hac yapacaklar. Mina'da hacılar yağmalanacak, oluk gibi kanlar akacak.

Bunların hepsi birbiriyle tanışıp Mehdi'yi aramaya çıkacaklar, nihayet onu bulup biat edecekler ve mehdiliğini ilana zorlayacaklar. O da yatsıyı kıldıktan sonra Hacerü'l-Esved'le Makam-ı İbrahim arasında minbere çıkıp bir hutbe irad edecek. Böylece Hazreti Mehdi geceleri abid, gündüzleri aslan olan ve birbirlerini hiç tanımayan Şam, Irak ve Mısır evliyasından derlenmiş üç yüz on üç kişiyle birlikte zuhur edecek. O sırada Medine valisinin ordusu onların üzerine saldıracak. Fakat onlar bu orduyu bozguna uğratacak ve peşlerine düşerek Medine'yi de onların ellerinden kurtaracaklar.

Bu durumu haber alan Süfyani, Kufe'den büyük bir ordu çıkaracak. Onlar Medine'ye gelerek orayı üç gün yağmalayacaklar. O ordu Medine'den çıkıp Beyda'ya geldiğinde hepsi birden batırılacak. Onlardan ancak Süfyani'ye uyarıcı olarak gidecek olanla, Mehdi'ye müjdeci olarak gidecek olan kurtulacak.

Mehdi bu haberi duyduğu zaman:

"İşte şimdi (Allah Teala nın kudretinin eseri zuhur etmeye başladığı için, tam) çıkış zamanı" diyecek.

Bu sırada Maveraünnehir bölgesinden Haris adında bir zat çıkacak ki bu, Mehdi'nin baba bir kardeşi yahut amca oğludur. Onun ordusunun önünde Mansur isimli bir zat bulunacak. Bunlarla Süfyani ordusu arasında büyük harpler yaşanacak. Harpler uzayınca Horasan halkı Haşimoğullarından olan ve sağ avucunda bir ben bulunan zata biat edecekler.

Allah Teala'nın, işini ve yolunu asan ettiği bu zat, siyah küçük sancaklara sahip olan Horasan ve Talekan ehliyle birlikte Süfyani'ye karşı Hazreti Mehdi'ye yardıma çıkacak. Sonra önlerinde Şu'ayb ibni Salih et-Temimi adında orta boylu sarışın bir zatın bulunduğu başka bir orduyla birleşecekler.

Dört bin kişilik bu ordu muhkem dağlarla karşılaşsa onları yerinden oynatır güçte olacak ve Kureyşin (müminlerinin) Rasulüllah (s.a.v) efendimize imkan hazırladığı gibi onlar da Mehdi'ye çıkış imkanı hazırlayacaklar.

Bu orduyla Süfyani'nin ordusu (İran'da bulunan) İstahar ovasında karşı karşıya gelecek ve aralarında öyle büyük bir savaş çıkacak ki atlar bileklerine kadar kana batacak.

Sonra başlarında Adiyoğullarından bir zatın bulunduğu büyük ordular (Hazreti Mehdi'nin yakın akrabası olup Maveraünnehir'den ordularıyla ona yardıma çıkan) Haşimi'ye yardım etmek üzere Sicistan tarafından gelecekler. Böylece Allah Teala onun yardımcılarını ve ordularını galip edecek. Süfyani ordularıyla, Rey (Tahran) kentinde yaşanacak harp vakasından sonra Medain'de büyük bir savaş patlayacak. Sonra kurtulan herkesin uzun süre anlatacağı sert bir vaka da Akarkuka'da yaşanacak. Böylece siyah sancaklar gele gele (Dicle) suyuna inecekler.

Süfyani'nin adamlarından Kufe'de bulunanlar bu haberi alınca kaçmaya başlayacaklar. Sonra siyah sancaklar Kufe'ye inerek orada esir bulunan Haşimoğullarını kurtaracaklar. Bu sırada siyah sancaklar Mehdi'ye biatlerini gönderecekler. Böylece Mehdi Hicaz'dan, Süfyani de Kufe'den yola çıkacaklar. Süfyani ondan önce davranıp Şam'dan Mehdi üzerine başka bir ordu çıkaracak. Onlar Hicaz topraklarında Mehdi'ye yetişecekler.

O gün Mehdi (kendisine yardım için yola çıkan büyük ordularla karşılaşmadığı için) Bedir Ehli adedince üç yüz on üç kişi olan bir cemaat içerisinde bulunacak. O esnada:

"Allah'ın dostları Mehdi'nin adamlarıdır"

diye bir nida duyulunca, o ordudan bir kısmı Mehdi'ye biat edecek, kimi de bozguna uğrayarak kaçıp Süfyani'ye durumu bildirecek. Bu sırada Süfyani kafirliğini tamamen açıklamış ve yeryüzünde bozgunculuğu arttırmış bir vaziyette olacak.

Artık iş Şam (Emevi) Camii'nin mihrabında içki meclisi kurulup, gündüz gözüyle kadınlarla cima edilecek raddeye varacak. Bir müslüman kalkıp: "Yazık size imanınızdan sonra kafir mi oldunuz? Bu yaptığınız helal değil" dediğinde Süfyani mescid içerisinde onun kellesini vuracak ve ona destek çıkan herkesi de katledecek. İşte tam o anda gökten bir münadi:

"Ey insanlar! Şüphesiz Allah, zorba münafıkları ve onların taraftarlarını sizden uzak etmiştir ve sizin başınıza Muhammed ümmetinden en hayırlısını tayin etmiştir. Haydi ona Mekke'de kavuşun. Şüphesiz ki o Mehdi'dir. İsmi de Ahmed (Muhammed) ibni Abdullah'tır."

diye nida edecek.

« Ebu Amr ed-Dani, Ali el-Müttaki, Kitabu'l-Burhan fi alamati Mehdiyyi ahiri'z-zeman, no:152, 2/691 | Berzenci, el-İşa'a li eşrati's-sa'ah, sh:209 »

Bu sırada Mehdi, ordularıyla hareket ederek sükunet ve rahatlık içerisinde Medine'nin Şam cihetine doğru iki merhale mesafede bulunan Vadi'l-Kura'ya varacak.

Nihayet Şam hudutlarına vardığında orada kalacak. Kendisine "İleri geç" denilse de geçmek istemeyecek ve Süfyani'ye kendisine itaat etmesi hususunda mektup yazacak. Mehdi'nin mektubu kendisine vardığı zaman yanında bulunan yakın adamları: "...Çare yok, artık bu Mehdi'nin işi açığa çıktı. Ya ona biat edeceksin ya da seni biz öldüreceğiz" diyecekler.

Bunun üzerine Süfyani zorla da olsa Mehdi'ye biat edecek. Daha sonra Hazreti Mehdi, Mescid-i Aksa'ya yerleşecek. Fakat üç sene kadar sonra Süfyani'nin dayıları olan Kelb Kabilesi'nden Kinane adında bir adam Süfyani'ye gelip: "Biz sana biat ettik ve seni destekledik, en güçlü zamanında gittin bu adama biat ettin" diyecek. Yanında gelenlerde: "Allah sana bir gömlek giydirdi, onu çıkarttın" diye onu ayıplayacaklar. Bunun üzerine Süfyani, Hazreti Mehdi'ye yapmış olduğu biatı bozacak.

O zaman Mehdi, onlar üzerine bir sancak yöneltecek, onun zamanında en büyük sancak yüz kişiden ibaret olacak. Bu durum karşısında Kelb Kabilesi süvarilerini, piyadelerini, develerini ve koyunlarını safa dizecek. İki ordu birbirinin kokusunu alır almaz Kelb Kabilesi hezimete uğrayacak. Mehdi'nin ordusu onların kimini katledip, kimini de esir alacak. Rasulüllah (s.a.v) efendimizin:

"İşte Kelb'in ordusu budur ki Kelb'in ganimetinde hazır bulunmayanlar çok zarar edeceklerdir"

hadisi şerifinde bahsettiği ganimet budur.

« Ebu Davud, Mehdi:1, no:4286-4289, 2/510-511 »

Bu esnada Süfyani yakalanıp esir olarak Mehdi'ye getirilecek, o da onu koyun boğazlar gibi kesecek."





ALINTIDIR

Kaynak: « Berzenci, el-İşa'a li eşrati's-sa'ah, sh:203-214 | Ali el-Müttaki, Kitabu'l-Burhan fi alamati Mehdiyyi ahiri'z-zeman, no:144, 2/676-677

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder